فَصْلٌ فِي تَصْرِيفِ الْاَفْعَالِ الصَّحَيحَةِ؛ يُتَصَرَّفُ الْمَاضِى وَ الْمُسْتَقْبَلُ وَ الْأَمْرُ وَ النَّهْىُ مِنَ الْمَعْرُوفِ وَ الْمَجْهُولِ عَلَى أَرْبَعَةَ عَشَرَ وَجْهًا؛ ثَلَثَةٌ لِلَّغَائِبِ وَ ثَلَثَةٌ لِلْغَائِبَةِ وَ ثَلَثَةٌ لِلْمُخَاطَبِ وَ ثَلَثَةٌ لِلْمُخَاطَبَةِ وَ وَجْهَانِ لِلْمُتَكَلِّمِ رَجُلاً كَانَ أَوِ امْرَأْةً غَيْرَ أَنَّهُ لاَ يَأْتِى الْوَجْهَانِ لِلْمُتَكَلِّمِ فِي الْمَعْرُوفِ مِنَ الْأَمْرِ وَ النَّهْىِ.
فَصْلٌ فِي تَصْرِيفِ الْاَفْعَالِ الصَّحَيحَةِ sahih fiillerin tasrifi hakkında bir fasıl; يُتَصَرَّفُ değişik sigalara tasrif edilir, çekimi yapılır: الْمَاضِى mazi fiil, وَ الْمُسْتَقْبَل ve müstakbel (muzari fiil), وَ الْأَمْر ve emir fiili, وَ النَّهْىُ ve nehiy fiili, مِنَ الْمَعْرُوفِ وَ الْمَجْهُولِ maruf (malum) ve meçhul fiilden, عَلَى أَرْبَعَةَ عَشَرَ وَجْهًا ondört vecih üzere çekilir. ثَلَثَةٌ üç tanesi لِلَّغَائِبِ gaib içindir, وَ ثَلَثَةٌ ve üç tanesi لِلْغَائِبَةِ gaibe içindir, وَ ثَلَثَة ve üç tanesi لِلْمُخَاطَبِ muhatab içindir, وَ ثَلَثَةٌ ve üç tanesi لِلْمُخَاطَبَةِ muhataba içindir, وَ وَجْهَان ve iki vecihte لِلْمُتَكَلِّمِ mütekellim içindir, رَجُلاً كَانَ أَوِ امْرَأْةً ve mütekellim ister adam ister kadın olsun farketmez. غَيْرَ أَنَّهُ fakat durum şudur; لاَ يَأْتِى gelmez, الْوَجْهَانِ لِلْمُتَكَلِّمِ mütekellim için olan iki vecih yani nefsi mütekellim meal gayr ile nefsi mütekellim vahde sigaları; فِي الْمَعْرُوفِ yani bunların malum olan sigalarından şu iki vecih gelmez; مِنَ الْأَمْرِ وَ النَّهْىِ emir ve nehiy fiilleri.
Metnin Toplu Manası; Sahih fiillerin tasrifi hakkında bir kısım; malum veya meçhul olan mazi, müstakbel, emir ve nehiy 14 vecih üzere gelirler. Üç tanesi gaib, üç tanesi gaibe, üç tanesi muhatab, üç tanesi muhataba ve iki tanesi de mütekellim sigaları içindir. Bu nefsi mütekellim olan iki siga malum iken emir ve nehiy fiilleri gelmez. Yani kişi kendine emir veremez, nehy edemez ama az da olsa çekim yapıldığı görülmüştür derler..
Mazi Malum için 14 vecih |
|||
فَعَلُوا |
فَعَلاَ |
فَعَلَ |
غَائِبْ |
فَعَلْنَ |
فَعَلَتَا |
فَعَلَتْ |
غَائِبَه |
فَعَلْتُمْ |
فَعَلْتُمَا |
فَعَلْتَ |
مُخَاطَبْ |
فَعَلْتُنَّ |
فَعَلْتُمَا |
فَعَلْتِ |
مُخَاطَبَه |
فَعَلْنَا |
– |
فَعَلْتُ |
مُتُكُلِّمْ |